Ibn Haldun`un Düsüncesi Asabiyet ve Devlet
Yayınevi | : | Mana Yayınları | |
---|---|---|---|
Orjinal Adı | : | Fikru Ibn Haldun el-`Asabiyye ve`d-devle | |
Kategori | : | İnceleme - Araştırma | |
Yazar | : |
|
|
Çevirmen | : | Muhammet Çelik | |
Orjinal Dili | : | Arapça | |
Basım | : | 2. Basım / Temmuz 2020 | |
Sayfa Sayısı | : | 393 | |
Liste Fiyatı | : | 390 TL | |
ISBN | : | 978-605-2339-13-8 |
Tanıtım Yazısı
Ibn Haldun ve onun düsünceleri hakkinda çok fazla kitap ve makale yazilmisken, yazar “Ibn Haldun Düsüncesi: Asabiyet ve Devlet” baslikli bir eserle çikiyor okurun karsisina. Ancak yazarin burada yapmak istedigi sey, kendinden önce devasa bir birikime ulasan Ibn Haldun arastirmalarina bir yenisini eklemekten ibaret degil elbette. Aksine Ibn Haldun düsüncesine yönelik çalismalarda ortaya çikan birtakim karmasa ve sorunlar, onu böyle bir gayrete sevk etmistir.Ibn Haldun birçok arastirmacinin iddia ettigi gibi, birdenbire ortaya çikmis selefsiz bir dahi miydi, yoksa Islam siyaset düsüncesindeki gelisim çizgisinin belli bir safhasini mi temsil ediyordu? Yine Ibn Haldun bazilarinin iddia ettigi gibi siyasi entrikalarla makam pesinde kosan bir aktör müydü acaba? Yoksa tam tersine, onu yasadigi çagin gerçekligi içinde anlamak, ilimle siyaset arasinda gidip gelen sikintili yasamini görmek ve katlandigi acilarin izini sürmek mi gerekiyor kendisini anlamak için? Hayatinin bir bölümünde rasyonel bir bölümünde irrasyonel miydi bazilarinin dedigi gibi? Zamaninin Islam cografyasinda yaptigi tüm seyahatler ne anlama geliyordu? Felsefeye, ilimlere ve tasavvufa karsi tutumu neydi tam olarak? Mukaddime gerçekten de kimilerinin zannettigi gibi gerekli-gereksiz birçok konunun ilgisizce bir araya getirildigi ansiklopedik bir karaktere mi sahiptir, yoksa tam aksine tüm bölümleriyle birlikte belli bir düsüncenin savunulmasi için ustaca örülmüs, uyumlu, mantiksal ve sistematik bir yapiya mi sahiptir? Mukaddime’nin zengin içerigi, herkesin aradigi seyi onda bulabilmesine ve diledigi gibi onu yorumlayabilmesine imkan sagliyor; peki ama gerçekte “umran ilmi”nin konusu, gayesi ve meseleleri neydi acaba? “Umran ilmi” tam olarak neyi ifade ediyordu? Tarih ilmini degerlendiren bir kistas olmasi açisindan “umran ilmi”nin kiymeti nedir? Bu ilmin temellerini olusturan Islam düsüncesi, tabiat tasavvuru ve varlik anlayisi nedir? Umran ilmi kimilerinin iddia ettigi gibi sosyoloji miydi aslinda, yoksa bir tarih felsefesi ya da baska bir sey mi? Kendi döneminde Islam dünyasinin içinde bulundugu durum Ibn Haldun’u nasil etkilemisti? Karamsar mi yoksa gerçekçi miydi Ibn Haldun? Zannedildigi gibi Araplari mi elestiriyordu o; Mukaddime’deki “Araplar ve onlarin hükmünde olanlar” ne anlama geliyor? Ibn Haldun, bazilarinin söyledigi gibi bir medeniyet karsiti miydi, yoksa onun yaptigi sey, umranin tüm olay ve olgularini tavsif etmekten mi ibaretti? Asabiyet döngüsü ne anlama geliyor ve iktisadi amilin bu döngüdeki rolü nedir? Zannedildigi gibi tarihsel materyalizmin öncülerinden biri midir Ibn Haldun? Kaderci ya da determinist midir o? Ibn Haldun düsüncesi isiginda baktigimizda Islam medeniyet tecrübesindeki etken amiller nelerdir? Üretime dayanmayip, sadece hazir servetin tüketilmesine dayanan Islam ülkeleri nasil bir döngüye mahkum idiler? Ibn Haldun’un düsüncesi günümüz açisindan ne ifade ediyor?
Muhammed Âbid el-Câbirî, hayatinin oldukça erken bir döneminde yazdigi bu eserinde, Ibn Haldun’un kisiligine ve düsüncesine yönelik tüm asiriya kaçmis, abartilmis, çarpitilmis ve anakronizme düsülmüs tutumlarin karsisina çikiyor; Ibn Haldun’u ve onun düsüncesini, Ibn Haldun’un kendi çagdas gerçekligi dahilinde ve “oldugu gibi” aktarmaya ve ona gerçek kimligini kazandirmaya çalisiyor. Bu eserde Ibn Haldun’un düsüncesindeki piramidal-sistematik yapi açik bir sekilde ortaya konulmus ve bu düsüncenin ana eksenini olusturan “asabiyet ve devlet” unsurlari diger tüm unsurlarla olan iliskileri baglaminda incelenmistir. Ibn Haldun düsüncesi söz konusu oldugunda genellikle ihmal edilen bir sey var; o da “bu düsünceye bir bütün olarak bakmak”tir. Iste bu eser, ihmal edilen bu bakisi yakalamaya yönelik ciddi bir çabanin ürünüdür. Eserin sonundaki “istilahlar sözlügü”, Mukaddime’deki bazi kavramlarin kendi gerçekligi içinde nasil anlasilmasi gerektigi konusunda bize yardimci oluyor. Zira Ibn Haldun’un da dedigi gibi “bir istilah ancak kendi asrinda ona yüklenen anlamiyla anlasilmalidir.”
Hiç süphe yok ki Ibn Haldun düsüncesinden hareketle ivme kazanan toplum ve tarih arastirmalari durmayacak, yoluna devam edecektir; fakat her seyden önce Ibn Haldun düsüncesinin kendi gerçekligi içinde ve “oldugu gibi” anlasilmasi gerekiyor. Iste bu eser, söz konusu anlama etkinliginin baslangiç noktasini teskil edecek hayati bir öneme sahiptir. Ayrica Câbirî’yi diger eserlerinden taniyan okurlar, bu erken dönem eseri sayesinde onun düsünsel macerasindaki arka plani daha yakindan taniyacaklardir.
Benzer Kitaplar
Kitap hakkında teknik bilgiler.
İlk Çıkış | : | Mart 2018 |
---|---|---|
Cilt | : | Amerikan Bristol 230 gr. |
Kağıt | : | Enzo Creamy 60 gr. |
Boyut | : | 15 cm x 23cm |
Kelimeler | : | Ibn-i Haldun, Yönetimler Döngüsü, Medeni, Hadari, Asabiyet, Devlet, Mukaddime, Umran, Magrip, Islam Düsüncesi, Yeniden Yapilanma, Cabiri, Hikmet, Dogu, Bati, Inanç, Kabile, Yöneten, Yönetilen, Ganimet, Akide, Arap Akli, |