2010 yilinin sonu ile 2011’in basinda Tunus ve Misir’da baslayan ve çok kisa bir süre içerisinde tüm bölgeyi etkisi altina alan halk hareketleri kitlesel protesto gösterilerine dönüstü. Meydanlarda toplanan halklar, “Es-Sa’b Yurid Iskate’n Nizâm / Halk rejimin düsmesini istiyor” ve “Es-Sa’b Yurid Iskate’r Reis / Halk baskanin düsmesini istiyor” gibi sloganlarin etrafinda birlesmeye basladi.
Bu iki slogan, Arap dünyasinda yeni bir siyaset dilinin dogdugunun açik bir kaniti oldu. Bu yeni dil ayni zamanda eylemci kitlelerin hareket noktasini olusturan devrimdeki israri, yani ne tür fedakârliklar gerektirirse gerektirsin ve ne kadar zaman alirsa alsin gerçeklesinceye kadar geri adim atmamayi vurgulamaktaydi. Devrimin öncülügünü yapan gençler kendilerini yakma pahasina taleplerini dile getirmekten kaçinmadi. Bu eylem tarzi, Müslüman Arap toplumunda ilk kez görülüyordu.
Arap dünyasinda gürül gürül yükselen sesler özelde Arap dünyasinin genelde dünyanin büyük bir degisimin esiginde oldugunun göstergesiydi. Arap dünyasi (Batililarin kavramiyla Ortadogu) dünyanin kalbi mesabesindedir; burada meydana gelebilecek herhangi bir degisim ya da olay tüm dünyayi etkisi altina almaya müsaittir…
www.arapbahari.com