Entelektüelin Sorumlulugu
Yayınevi
:
Orjinal Adı
:
Mesuliyyetü`l-Müseqqaf
Kategori
:
Düşünce
Yazar
:
Muhammed Hâmid El-Ahmerî
Çevirmen
:
Orjinal Dili
:
Arapça
Basım
:
1. Basım / Aralık 2020
Sayfa Sayısı
:
280
Liste Fiyatı
:
360 TL
ISBN
:
978-605-2339-41-1
Tanıtım Yazısı
Bilissel ve pratik yönleriyle modern döneme özgü bir varlik olarak çikip gelen bu sahis kimdi? Görevi neydi tam olarak ya da ne olmaliydi? Çünkü gerçekten de varolusu ve kullandigi araçlariyla birlikte yeni bir varlikti o… Modern dönemin baslarinda daha çok gazete köselerinde görmüstük onu, simdilerde ise diger araçlarin yani sira özellikle sosyal medyada etkin bir sekilde boy gösterdigine sahit oluyoruz. Böylece etkisi ve yöntemleri açisindan da o alisilmisin ötesinde farkli ve yeni bir entelektüelle karsi karsiyayiz artik. Öyleyse degismez bir tanimi yok onun, akiskan bir yapiya sahip... Ama yine de degismeyen bir sey var; o da, siyasi otorite ve diger güç unsurlarinin karsisinda daima hakikatin yaninda yer alan bir misyona sahip olmasi ve bu yönüyle kendi toplumunu da yönlendirmesidir ki sorumluluktan maksat da budur zaten.
O halde kendisiyle, siyasi otoriteyle ve halk kalabaliklariyla yüzlesmekten kaçinan kisi entelektüel olabilir mi? Donuk fikirlere saplanip kalmis ya da yüksek makamlarin ekmegini yiyip sessizlige bürünmüs birine entelektüel diyebilir miyiz? Fikirlere, ideolojilere sadik kalip, insana ihanet edenlere ne demeli? Entelektüel, insani durumlari dikkate alarak dünyaya bakan kisi degil midir? Ama hangi entelektüel? Laik mi, dindar mi? Batici mi Islamci mi? Halkin yaninda yer alan mi, fildisi kulesinde yazan mi? Peki, toplumunda ortaya çikan yeniliklere karsi tutumu ne olmali entelektüelin? Insanlik kültürü diye bir sey var mi ya da kendi yerelliginden kopmak zorunda mi entelektüel?
Tüm bunlari ve bunlarla baglantili olarak kültürün insan hayatindaki yerini inceleyip sorgulayan yazar, alimden entelektüele geçis sürecindeki degisime dikkat çekmekle birlikte, hem Bati kültürünün hem de Islam tarihinin entelektüel geleneklerinden baslayip bugününe isik tutmakta, entelektüelin ihanetinden postentelektüele kadar bir dizi kavrama deginmektedir. Ama hepsinden önemlisi de yazar burada entelektüeli sorunlu biri olmaktan kurtarip sorumlu biri olarak konumlandirmak isteyen yönlendirici bir perspektif sunmakta, sorunluluktan çikip sorumluluga giden bu yolculuga geçis üstünlügü tanimaktadir.