Müslüman müfessirlerin Kur’an ve Sünneti daima sahip olduklari önkabul ve beklentiler isiginda anlayip tefsir etmeleri bu kitabin konusunu olusturmaktadir. Bu yüzden de kitap “Hermenötik, Kur’an ve Sünnet” adini almistir. Yazar, Müslüman âlimlerin yaptiklari içtihat ve tefsirlerin de “metinlerin tefsiri ve anlasilmasinin müfessirin önkabul ve beklentilerinden bagimsiz olmadigi” hermenötik ilkesine dayandigini ve bunun hiçbir istisnasi olmadigini göstermeye çalismaktadir.
Ayrica bu kitap dogru tefsir, içtihat ve fetvanin temel bir sarti olarak Müslüman âlimleri her asirda basvurduklari önkabul ve beklentileri gözden geçirmeye davet etmektedir. Çünkü dini bilginin tekâmülü bu yeniden gözden geçirme olmadan mümkün degildir. Islam dünyasi, Modern Bati Medeniyetinin karsisina çikardigi oldukça karmasik teorik ve pratik sorunlardan ancak bu sekilde kurtulabilir.