Minicik elleriyle kilim dokuyan küçük Safiye, artan ipleri biriktirerek babasina gül desenli küçük bir kilim/seccade dokumak ister. Gül desenini yasaklayan töreyi bir sekilde asan Safiye, babasinin güçlükle bulabildigi bir gülü su dolu bardaga koyar. Ona bakarak isleyecektir deseni; Ama gül solmadan kilimi bitirmek zorundadir. Safiye’lerin bozkir evinde zorlu mücadelesi baslar. Gündüzler yetmez; yorgun gecelerde sürdürür islemeyi. Gecenin sessizliginde çakal sesleri ve vahsi hayvan korkulari eslik eder. Beli agrir, boynu tutulur. Ve gül solmaya baslar; bir yaprak düser… Ve böyle devam eder “Kilimdeki Tomurcuk” un hikâyesi.
Arka Kapak Yazisi :
Vakit gece yarisini geçmisti. Safiye’nin, saatin kaç oldugundan haberi bile yoktu. Sadece vaktin geç oldugunu ve herkesin uyudugunu biliyordu o kadar. Sadi bir saat öncesine kadar yaninda oturuyordu. Ama simdi oda dayanamamis, çadirin kösesine büzülüp uyumustu. Disaridan çakal sesleri geliyordu.
Safiye’nin gözleri yorgunluktan ve uykusuzluktan açilmaz hale gelmisti. O kadar çok egilmisti ki sirt agrisi aman vermez olmustu. Elleri ise artik tutmuyordu; ama o, gülün kurumasindan korkuyordu...