“Hz. Peygamber’i doğru anlama ve anlatma çabasında nereden başlanabileceğinden öte, imanın pratikteki karşılığı olan “ahlak”la ilgili olması hasebiyle “nasıl bir peygambere inanıyoruz” sorusuna cevapla da ilgilendiğimizi belirtmeliyiz. Zira bugün Müslüman zihin-eylem dünyasında yaşanan en büyük sıkıntı ibadet eksikliği değil, ahlakî yoksunluktur. Namaz, oruç, zekât, hac… tamamen şekle indirgenmiş ve asıl ulaşılmak istenilen ve nebevî görevlendirmenin de gerekçesi olan “güzel ahlak”a bir türlü gelinememiştir…”
İşte biz, bu mütevazı çalışmamızla bugünkü siyer araştırmalarına geçmişten bugüne kadarki süreci de göz önüne alarak bir çerçeve plan sunmak hedefindeyiz. Bu çerçeve planın içerisinde sadece “siyer yazıcılığı”nın olmadığını, bilakis onu doğru anlama ve anlatma idealinin girizgâhı konumunda olan “Hz. Peygamber’i anlam çabası”nın da olduğunun altını çizmeliyiz.