Toplumda kadının yeri-rolü-statüsü tartışılır öteden beri. Genellikle de, ezildiği, erkek tarafından baskı altına alındığı ve konumunu yitirdiği tespiti yapılır. Çocuklar da buna eklenerek erkek egemen toplumun zulüm tablosu çıkarılır.
Kur’an’da ve İlk dönem İslamı’nda bulunmayan bu kadın karşıtı söylem bir cinsiyet meselesi olarak sınırlanınca, kadın erkek karşı karşıya getirilir ve dar alanda anlamsız ve sonuçsuz bir cinsiyet mücadelesi başlar çözüm için. Oysa anlamlı ve etkin bir girişim için sorunun ve kaynağının doğru tespit edilmesi gerekir.
İranlı yazar Cemile Kadivar, tam da bunu yapıyor. Atasözleri, deyimler ve şiirleri inceleyerek özelde İran, genelde ise İslam toplumlarında tezahürlerini ortaya koyduğu sorunun, bir kültür sorunu olduğunu tespit ediyor. Kadın karşıtı söylem olarak gündemleşen problemin temelinde ise israiliyat olduğunu Kitab-ı Mukaddes’ten yaptığı alıntılarla kaydediyor.