Mustafa Melikyan, Devrim sonrasi Iraninda ortaya çikan “Islami Entelektüalizm” hareketinin önde gelen temsilcilerinden birisidir. Bu hareket gelenek ile modernite karsilasmasi ve çatismasina bir çözüm olarak ortaya çikmistir. Buna göre gelenegin özünü dindarlik, modernligin özünü ise akilcilik olusturmaktadir. Dolayisiyla çözüm de dindarlik ile akilciligi uzlastirmaktan geçmektedir.
Mustafa Melikyan da baslarda tipki Abdülkerim Surus ve Müctehid Sebusteri gibi bu çözüm yolunu benimsemis olsa da zamanla bunun mümkün olmadigi sonucuna varmis ve yollarini “Islami Entelektüalizm” hareketinden ayirmistir. Ona göre dindarlik ile akilciligin cem edilebilmesi mümkün degildir. Zira dindarligin özünü taabbud, akilciligin özünü ise delile tabi olma olusturmaktadir. Ve bu ikisinin bir arada olabilmesi mümkün degildir.
Melikyan ise, “Aklaniyet ve Maneviyat” projesiyle öne çikmakta ve bunun Müslümanlarin en temel modern sorununu çözdügünü iddia etmekte; hatta bunun sadece Islam degil bütün dinler açisindan geçerli oldugunu da savunmaktadir…
Türkçeye kazandirdigimiz bu ilk eseri, hacim olarak küçük olsa da; felsefi durusunu yöntem açisindan analitik, içerik açisindan ise varolussal olarak tanimlayan M. Melikyan’in düsünce dünyasi ve ufku hakkinda yeterli ip ucu verdigi kanaatindeyiz. Sizleri üstad Melikyan’in diger önemli eserleriyle bulusturmak dilegiyle…